Ana içeriğe atla

Şirketlere Web Sitesi ve Marka Tescili Zorunluluğu Getirildi


İş dünyasını yakından ilgilendiren ve bir süre önce uygulamaya konulan yeni 'Türk Ticaret Kanunu' ile birlikte tüm şirketlerin web sitesi kurması ve marka tescilinde bulunması zorunlu hale getirildi. Marka ve Patent Uzmanı Murat Altındere, “Sadece web sitesi kurmak yetmiyor ayrıca içeriği yasanın aradığı şartlara uygun hale getirmek de gerekiyor” dedi.

Marka ve Patent Uzmanı Murat Altındere, iş dünyasını yakından ilgilendiren ve bir süre önce uygulamaya konulan yeni 'Türk Ticaret Kanunu' ile birlikte artık tüm şirketlerin web sitesi kurma ve marka tescilinde bulunmasının zorunlu hale getirildiğini söyledi.
Aynı zamanda da avukat olan Altındere, 'Türk Ticaret Kanunu'nun neleri zorunlu hale getirdiğiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. 14 Şubat 2011 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kanunla birlikte iş dünyasında oldukça önemli değişikliklere gidildiğini vurgulayan Altındere, sermaye şirketleri için elektronik işlemler ve bilgi toplumu hizmetlerine yönelik önemli ve yaptırım getiren düzenlemelere yer verildiğini anlattı. Türk Ticaret Kanunu'nun 'internet sitesi' kenar başlıklı 1524. maddenin ilk fıkrasında; “Her sermaye şirketinin, bir internet sitesi açmaya mecbur olduğu” ifadesinin yer aldığına dikkat çeken Altındere, buna göre anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin bir internet sitesi açmaları gerektiğini kaydetti.


İnternet sitesi zorunluluğunun, söz konusu kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl sonra yürürlüğe gireceğini ifade eden Altındere, “Kanunun 1524. maddesinde öngörülen internet sitesini kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde oluşturmayan veya internet sitesi mevcut ise aynı süre içinde internet sitesinin bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemeyen anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, limited şirket müdürleri ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirkette yönetici olan komandite ortaklar 6 aya kadar hapis ve 100 günden 300 yüz güne kadar da adli para cezası verilecek” dedi.
Yine aynı maddeye göre internet sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayanlara da 3 aya kadar hapis ve 100 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağını açıklayan Altındere, kanuna göre sadece web sitesi kurmanın yeterli olmadığını, ayrıca içeriğinin de belirtilen şartlara uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de alan adı verme konusunda yetkili ODTÜ bünyesindeki 'Nic.tr' verilerine de dikkat çeken Murat Altındere, 2011 yılı Ocak ayı sonu itibariyle Türkiye genelinde toplam 164 bin 238 'com.tr' uzantılı alan, bin 74 'net.tr' uzantılı alan adı bulunduğu bilgisini de verdi.
Marka ve patent tescili konusunda Türkiye'deki tek yetkili kuruluşun; Türk Patent Enstitüsü olduğunu hatırlatan Altındere, bu kurumun verilerine göre de 2010 yılı itibariyle ortalama 250 bin şirketin marka tescili ve başvurusu olduğunu dile getirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine işaret eden Altındere, buna göre ülke genelindeki oda ve borsalara çeşitli büyüklüklerde ve bütün sektörlerden bir milyon 250 binin üzerinde firma kayıtlı olduğunu vurguladı.
Altındere, “Hali hazırda ise sadece 250 bin şirketin web sitesi ve buna bağlı marka tescili söz konusu. Böylelikle bir milyon şirketin web sitesi ve marka tescili bulunmuyor ve bu kadar sayıda şirketin yeni yasaya göre web sitesi kurması ve bunun için de markasını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirmesi gerekiyor. Marka tescili zorunluluğu da, web sitesi kuruluşunda şirketlerden istenen ilk belgelerin başında marka tescil evrakı olmasından kaynaklanıyor. Şirket yöneticileri açısından hapis cezası yaptırımı dahi getiren bu yeni düzenlemeler konusunda işin uzmanları ile kapsamlı bir inceleme ve uyarlama sürecine girmek kaçınılmaz olmuştur” ifadesini kullandı.

PratikHaber

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa Birliği Ülkelerinde Avukatlık Mesleğiyle İlgili Düzenlemeler

             Avukatlık mesleği, pek çok yönden son yılların en tartışılan mesleklerinden biri. Tartışma derken, olumsuz olanları kastetmiyorum yalnızca. Avukatlık mesleği, hukuk fakülte sayısı ve kontenjanlarından, avukatlık stajına, avukatların ekonomik ve mesleki sorunları, hakim ve savcılar karşısında savunmanın konumu, avukatlık sınavı gibi pek çok alt başlık altında tartışılıyor, konuşuluyor. Bu anlamda başta avukatlar ve barolar olmak üzere hukuk camiası topyekün bir açık oturum halinde avukatlık mesleğini tartışıyor. Tüm bu beyin fırtınalarının sonucunda avukatlık mesleğine pozitif anlamda ne katkı sağlanıyor bilinmez ama genellikle referans olarak verilen Avrupa ülkelerinde mesleğin çok daha farklı yasal statülere tabi olduğu bir gerçek. Hukuk Sokağı’nda zaman zaman yazılarını yayınladığımız Av. Bülent KAÇAR’ın göndedrdiği metne bakılırsa, bu konuda yapılmış bir çalışma varmış. Adalet Bakanlığı Avrupa Genel Müdürlüğ ü ...

Avukat Kimlikleri Değişiyor

Avukat kimlik kartları, Türkiye Barolar Birliği’nin yürüttüğü AvukatKart Projesi kapsamında yenileniyor. Barokart adını alacak avukat kimlik kartları, bundan böyle Türkiye’nin her yerinde ve birçok özelliğe sahip olarak kullanılabilecek. İçerisine TL yüklenebilecek kartlar ile birçok noktada harcama yapılabileceği gibi aynı zamanda kartlar, avukatlık kimlik belgesi yerine de kullanılacak. Ayrıca Barokart’ın, yalnızca avukatlar için değil, avukat yakınları ile stajyer avukatlar, baro ve adliye personeli, hakim ve savcıların da kullanabileceği çeşitli versiyonları da olacak. MURAT ALTINDERE Yeni Barokart ile Gelecek Özellikler Adliyelerdeki baro odalarında yapılacak tüm fotokopi, cübbe, pul gibi harcamalar, kart kullanılarak yapılabilecek Kart ile, internet bağlantısı olan her yerden faks göndermek mümkün olacak Aynı zamanda avukatlık kimlik belgesi yerine geçecek Toplu taşıma, gıda ve ulaşım harcamaları da Barokart üzerinden yapılabilecek Sanal ofis uygulamaları Baro...

Marka taklitçilerini yakacak düzenleme!

Taklit markalar sorunu dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de en temel sorunlarından biri. Şirketlere büyük mali kayıp veren taklit markalar için yeni düzenlemeye göre ağır yaptırımlar gündemde. Taklit marka sorunu özellikle yaz aylarında yeniden gündeme geliyor. Önemli turizm bölgelerinde hemen her sokak başında taklit ürün satan bir mağazaya denk gelmek mümkün… MarkaDer Derneği Başkanı Av. Murat Altınderde, taklit ve sahte marka üretici ve satıcılarının ağır yaptırımlarla karşı karşıya olduklarını işaret etti. Av. Altındere “Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki bu durum önlenemez boyutlardadır. Mesela daha 1,5 ay kadar önce, bugüne kadar Türkiye’deki en büyük taklit ürün operasyonu yapılmış ve içlerinde İtalya, Hollanda, İsveç ve Fransa gibi ülkelere ait olan Hugo Boss, Tommy Hilfiger, Burberry, Lacoste, Gucci, Gantgibi dünyaca ünlü markaların sahtesinden oluşan 2 milyon 100 bini aşkın ve toplamda 14 kamyon mal ele geçirildi. Yılın her döneminde bu sorunla f...